Sinüzit Nedir?

Sinüslerin fizyolojik işleyişinde bir aksaklık meydana geldiğinde, mukus sinüs içerisinde toplanmaya başlar. Eğer patolojik süreç devam ederse, mukusun birikimi sürer ve bakterilere yuva oluşturur; bu durum ise iltihaplanma ve enflamasyona sebep olur ki bu da sinüzitin başlangıcını belirtir. Sinüzit Nedir? Sinüzit Belirtileri ve Sinüzit Tedavisi bu başlangıcı takip eden süreçle belirlenir. Sinüzit nedir sorusu sıkça merak edilen sorulardan biridir. Bu soruya ve sinüzit belirtileri hakkında birçok bilgiye yer verdiğimiz bu çalışma aynı zamanda sinüzit tedavisi hakkında da bilgi sahibi olmanızı sağlayacaktır. Sinüzit ağrısı nedenleri ve neyin iyi geleceği gibi soruların cevaplarına da ulaşabilirsiniz.

Sinüsler, kafa içerisinde bulunan hava dolu boşluklardır ve sesin oluşumuna katkıda bulunurlar. Ayrıca sinüslerin diğer görevleri de, bakteri ve toz parçacıklarını temizleme, solunan havayı nemlendirme ve partiküllerden arındırmaktır. Bu görevleri yerine getirmek için sağlıklı bir mukozal tabaka, çalışan hareket edebilen tüyler ve işlevsel bir açıklığa ihtiyaç duyulur. Her bireyde doğumdan itibaren mevcut olan sinüslerin gelişimleri ergenlik döneminde sona erer. Yanak ve şakak bölgesindeki sinüsler en büyük olanlardır ve herkeste toplamda 16-18 adet sinüs bulunabilir.

Her sinüsün buruna açılan küçük bir deliği vardır ve sinüs iç yüzeyi, burundaki ile aynı zarla kaplıdır. Bu zar üzerinde küçük tüyler sayesinde mukus sürekli hareket halindedir. Sinüsler ve burnun her gün yaklaşık 600 mililitre ürettiği mukus, önce buruna, ardından genize doğru ilerleyerek fark edilmeden yutulur.

Sinüzit nedir? 

Sinüzit temel olarak sinüslerin iltihaplanması durumudur. Sinüslere yerleşen iltihaplar enfeksiyon veya diğer nedenlerle ortaya çıkabilir. Sinüsler, burun etrafındaki kemiklerin içinde bulunan boş hava odacıklarıdır ve burundan akan mukus üretiminden sorumludurlar.Sinüzit nedir sorusuna yanıt olarak da, sinüzitli hastaların burunları iltihap nedeniyle şişer ve bu sinüs tıkanıklığına ve buna bağlı ağrılara yol açabilir.

Sinüzit ağrısı; dört tarafı kemiklerle çevrili boşluklar olan sinüslerdeki, boşlukları kaplayan mukoza örtüsünde ortaya çıkan iltihaplanma sonucundaki şiddetli ağrılarla meydana gelebilir. Bu ağrılar dayanılmaz boyutlara gelebilir. Bu süreçte de sinüs tedavisi yapılabilir. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte medikal olarak ve cerrahi olarak iki farklı tedavi yöntemiyle kısa sürede iyileşmek mümkün. Ostiomeatal kompleks adı verilen bölgeye açılan sinüs boşlukları, burnun en dar yerlerinden olan biri olan bu bölge enfeksiyonlardan direkt olarak etkilenmektedir. Günde 0.5 litre ve 1 litre arasında salgı üreten sinüsler, bu salgıyı ostium denilen deliklere silya denilen ve mukoza üzerinde bulunan küçük ve hareketli tüyler tarafından süpürülür.

Kişinin sinüzit hastası olması ise, oluşan bu salgının bağışıklık sistemindeki büyük rolü nedeniyledir. Ostiomeatal komplekste ortaya çıkan bir sorun sinüsün buruna açılan alanının kapanmasına yol açabilir. Sinüslerin buruna açılan yolları kapanırsa salgı dışarı atılamıyor ve atılamadığı için içerde birikmeye başlıyor. Salgı gelmediği için de silyalar hareket etmiyor ve virüslerin- mikropların üremesi için elverişli bir ortam oluşturur.

Sinüzit belirtileri nelerdir?

Sinüzit belirtileri yetişkinlerde ve çocuklarda farklılık gösterebilir. Akut sinüzit belirtileri, yetişkinlerde genellikle işe yaramayan ve bir hafta sonunda kötüleşen soğuk algınlığı içerebilir. Sinüzit semptomları şöyle sıralanabilir: Ateş, boğaz ağrısı, baş ağrısı, kötü koku hissi, öksürük, koku duyusunun kaybı, burun içinde baskıya benzer ağrı, göz arkası ağrısı, yüz hassasiyeti ve diş ağrısı, geniz akıntısı ve burun tıkanması ve akıntısı.

Çocuklarda sinüzit belirtileri ise yetişkinlerdekine benzerdir. Çocuklarda sinüzit belirtileri nelerdir diye soracak olursanız da cevap şu şekildedir: Burun tıkanıklığı, burun akıntısı ve soğuk algınlığı belirtileri sinüzit belirtileri olabileceği gibi sadece soğuk algınlığı ya da başka bir enfeksiyonun habercisi olabilir.

Yüksek vücut sıcaklığı, eğer çocuğun soğuk algınlığı belirtileri 5-7 gün sonra hâlâ yüksek ateşle birlikte sürüyorsa, bu durum sinüzit ya da başka bir enfeksiyonun göstergesi olabilir örneğin çocukta zatürre (pnömoni), bronşit ya da kulak iltihaplanması (otitis) olmak üzere olabilir. Bu sinüzit belirtileri yaşayan çocuklar, uzman bir doktor gösterilmeli ve mutlaka muayene ettirilmelidir.

Sinüzit nedenleri nelerdir?

Sinüzit neden olan patolojiler; alerjik rinit, sigara, nazal polip, bağışıklık sistemi hastalıkları ve mikroplar.Bu nedenlerden alerjik rinit; alerjilere bağlı olarak sinüs mukozasının şişmesi ve sinüs açıklıklarını tıkaması ile sinüzite neden olabilmektedir. Sinüzit nedenleri nelerdir sorusu sıklıkla merak edilen bir sorudur, bu soruya cevap olarak ise şaşırtıcı olarak sigara diyeceğiz. Kronik sigara tüketimi, sinüsleri kaplayan silyaların işlevini kaybetmesine neden olur. Silyalar sinüsleri temizlemekle görevli olduğundan sinüslerin kendisini temizleme kabiliyeti azalır ve böylece sinüzite neden olur.

Burnun içinde bulunan nazal polipler, burun mukozasını tahrip eder. Bu tahrip silyalı hücrelerin işlevini azaltır. İşlevi azalan silyalar artık temizleme görevini yerine getiremez ve sinüzit oluşmasına neden olur. Sinüzit sebebi nedir sorusuna verilen bu cevapların yanında immün ( bağışıklık) sistemi hastalıkları da vardır. Bu hastalık daha çok çocuklarda yaygındır. İmmotil silya sendromu gibi bazı durumlar, sinüs mukozasındaki silya hareketlerinin düzensizleşmesine ve sonunda da sinüzite yol açar. Mikroplar ise sinüs deliklerini tıkayan ödemler ortaya çıkarabilir. Delikleri tıkanan sinüslerde mukoza birikir ve sonunda sinüzite dönüşür.

Sinüzit Tipleri 

Sinüzit türleri etki süresi ve tekrarlama sıklığına göre sınıflandırılır. Akut sinüzit; en fazla 4 hafta devam eden sinüzit tipleri arasındadır. Subakut sinüzit; 4 ile 12 hafta arası devam eden sinüzit türüdür. Kronik sinüzit; 12 haftadan fazla, aylar ve hatta yıllar boyunca devam edebilen kalıcı bir hastalık şeklindedir. Birkaç yıl içinde yeniden ortaya çıkan ataklar şeklinde görülebilmektedir. Akut sinüzit, genelde soğuk algınlığı belirtileri ile başlar ve ardından bakteriyel enfeksiyona dönüşebilir. Alerjiler, burun sorunları ve çeşitli hastalıklar da akut ve kronik sinüzite neden olabilmektedir.

Sinüzit Riskini Arttıran Faktörler

Sinüzit türlerinden akut sinüzite en çok neden olan yaygın enfeksiyon biçimi olan soğuk algınlığıdır. Soğuk algınlığının yanında sinüzit riskini arttıran faktörler bakteriyel enfeksiyonlar da olabilmektedir. Sinüzitin en yaygın ve bilinen nedenleri nazal polipler, sapmış nazal septum, solunum yolu enfeksiyonları, saman nezlesi vb. alerjik durumlar, kistik fibroz, HIV ve bağışıklık sistemi hastalıkları da burun tıkanıklığına neden olarak sinüzite yol açabilir. 

Saman nezlesi, nazal septum, tümör, nazal polipler, kistik fibroz gibi bağışıklık sistemi rahatsızlıkları ve sigara içmek akut sinüzite yakalanma riskini artıran faktörlerdir. Yine nazal polipler aynı zamanda kronik sinüzite yakalanma olasılığını da beraberinde getirir. Astım, diş enfeksiyonu, tümörler, sapmış bir nazal septum, bir mantar enfeksiyonu, HIV/AIDS, kistik fibroz, saman nezlesi, sigara dumanına düzenli maruz kalmak da kronik sinüzite yakalanma riskini arttırır.

Sinüzitten Korunma Yolları

Sinüzit enfeksiyonu yaşayan bireylerin, özellikle kişisel hijyen ve beslenmelerine dikkat etmeleri önemlidir. Sinüslerdeki tıkanıklığı hafifletmek adına yapılabilecek birkaç uygulama vardır. Bol miktarda sıvı alarak mukus miktarını azaltmak, ani hava değişimlerinden kaçınmak, düzenli yemek, uyku ve istirahatle bağışıklık sistemini güçlendirmek sinüzitten korunma yolları arasında bulunurlar.

Kişi ıslak saçla dışarı çıkmaktan sakınmalıdır, bunun nedeni ıslak saçın üst solunum yolu enfeksiyonlarına yol açabilmesi ve sinüziti tetikleyebilmesidir. Sinüzit olan kişi ne yapmalı sorusuna yanıt olarak, buhar solumak ödem çözücü ve rahatlama sağlar, denilebilir. Tüm bu önerilere ek olarak, sinüzit sorunu yaşayan kişilerin vakit kaybetmeden sağlık kuruluşlarına başvurarak uygun tedaviye başlaması önerilir.

Sinüzit Nasıl Bir Baş Ağrısı Yapar?

Sinüzit yüz bölgesinden kaynaklanan ağrılara neden olur. Sinüs boşluklarının bulunduğu yanaklarda ve gözlerin üst kısımlarından başlayan ve yanaklarda elmacık kemiklerinde üst dişlerde ve alından şakaklara kadar hissedilen zorlayıcı ağrılara neden olur. Sinüzit nasıl bir baş ağrısı yapar sorusunun cevabı ise ani zonklamalar ve sürekli devam eden bir ağrı şeklinde kendini gösterir. Sinüzitin en zorlayıcı etkilerinden olan baş ağrısı, sinüs boşluklarında biriken mukus nedeniyle artan basıncın sonucu olarak ortaya çıkar.

Sinüs boşluklarında meydana gelen iltihaplanma nedeniyle oluşan tıkanıklıklar baş ağrısı semptomuna neden olur. Ayrıca sinüzit hastalarında baş ağrısını tetikleyen sigara dumanı gibi çevresel etkenler de vardır. Aynı zamanda alerjik rinit, saman nezlesi ve solunum yolu enfeksiyonları da baş ağrısını tetikleyen etkenlerdendir. Çevresel faktörler içinde hava şartları da baş ağrısını tetikleyen unsurlardandır. Polenler de baş ağrısı şiddetini arttırabilir.

Sinüzitin Tedavi Yöntemleri Nelerdir? 

Sinüzit, göz ardı edilmemesi ve kısa zaman içinde kesinlikle tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlıktır. Eğer tedavi edilmezse, kişilerde önemli sağlık sorunlarına neden olabilir. Sinüzit tedavisi; akut, subakut ve kronik duruma göre planlanmadan önce doktorlar tarafından detaylı bir fiziksel inceleme yapılması önemlidir. Aynı zamanda kullanılan görüntüleme yöntemleri sayesinde muayene sırasında doğru bir teşhis konabilir.

Tedavisi başlangıç düzeyinde bir vakada ilaçlar yapılmaktadır. Sinüzitin tedavi yöntemleri nelerdir sorusu için en başta ilaç ileri seviye içinse cerrahi müdahaledir. Kronikleşmeyen sinüzit vakalarında genellikle farklı ve kortizonlu burun spreyleri, burun açıcı dekonjestan haplar ve yaşam düzeninde yapılan bazı değişikliklerle tedaviler uygulanır. Aynı zamanda mukus çıkarılmasını sağlayan şuruplar da kullanılabilir. Sinüzit nasıl geçer sorusunun cevaplarından biri de sinüzit eğer bakteriler nedeniyle oluşmuşsa en az 10 günlük antibiyotik tedavisine başlanır. Serum fizyolojikli yıkamalarla burun içindeki mukoza temizlenmeye çalışılabilir. Kişideki sinüzit 10 günlük antibiyotik kullanımı sonrasında da gerileme ise, sinüs tomografisi çekilir. Tomografi sonucunda devam ettiği anlaşılırsa ameliyat olasılığı ortaya çıkar.

Kronik sinüzit problemi yaşayanlar için hem yaşam kalitesini artırmak hem de olası olumsuz durumlardan korumak adına cerrahi yöntemler de kullanılabilir. Sinüzit tedavisi yeni teknolojilerle birlikte sinüs ameliyatları endoskopik cerrahi şeklinde yapılmaktadır. Sinüzit cerrahisi lokal anestezi ya da genel anestezi yapılarak burnun içinden yapılmaktadır. Patolojinin olduğu yer açılarak sorunu gidermeye çalışılır. Sinüzit nasıl yok edilir sorusunun cevabı ise cerrahi olarak bile mümkün olmadığıdır. Cerrahi müdahale yapılması sinüzitin tekrar etmeyeceğini garantilemez. Özellikle alerjik durumlarla oluşan sinüzit ise yeniden nüks etme ihtimali vardır.

Sinüzit cerrahisi, sinüzit en hızlı nasıl geçer sorusuna verilebilecek cevaplardan biridir. Günümüzde tıbbi alandaki teknolojik ilerlemeler ve bilimsel araştırmaların yaygınlaşması sayesinde “balon sinüsoplasti” ve “endoskopik sinüs ameliyatı” yöntemleri ile başarıyla gerçekleştirilebilir.

Endoskopik Sinüs Cerrahisi

Uç kısmında soğuk ışık kaynağı olan kameralı bir sistem olan Endoskopi sisteminde, burun içindeki görüntü ekrana verilerek gözle görülmeyen boşlukların doktor tarafından net bir şekilde görülebilmesini sağlar. Bu cerrahi, kulak burun boğaz alanında sinüslere yapılan ameliyatlarda kullanılır. Hatta sinüs cerrahisinde kullanılan tek yöntemdir.  Endoskopik sinüs cerrahisi ortalama 1 saat süren, lokal veya genel anestezi altında yapılan kolay bir ameliyattır. Genel anestezi lokal anesteziye göre daha güvenlidir. Sinüs ameliyatlarının hepsi burun deliklerinden içeri doğru girilerek yapılır. Bu ameliyatta sinüslerin ağızlarını açarak var olan iltihabı ya da istenmeyen dokuyu temizlemektir.

Uzman doktorlar tarafından yapılan Endoskopik Sinüs Cerrahisi sonucunda sinüzitin tekrar etmesi oldukça düşük bir ihtimaldir. Bu ameliyatın genel başarı oranı ise %70 ile % 90 aralığındadır. Ameliyat sonrasında sinüzite neden olabilecek diğer faktörlerin tedavi süreci başlar. Tüm olasılıklardan ortadan kaldırıldıktan sonra kronik sinüzitin nüks etme olasılığı daha da düşer. Alerji testi yapılarak hastada alerjik reaksiyona bağlı sinüzit olup olmadığı kontrol edilir. Sonraki süreçte alerji varsa tedavi edilir yoksa hasta belirli aralıklarla takip edilir.

Balon Sinüsoplastinin Avantajları Nelerdir?

Kronik sinüs enfeksiyonlarının oluşumunda sinüslerde üretilen sümük (mukus) salgısının burun içine boşalmasını sağlayan küçük kanalların (ostium) tıkanması ve sinüs içinde sümük birikmesi gibi faktörlerle sinüs havalanması bozulur. Balon sinoplasti tekniği, sinüslerin tıkalı ya da daralmış boşalma kanallarını kesip çıkarmak yerine, sadece balon kullanarak genişletilmesini sağlayarak havalanma ve drenaj fonksiyonlarını tekrar sağlar. Balon sinüsoplastinin avantajları nelerdir sorusu akıllara takılan bir sorudur. Balon sinoplasti tekniği, standart endoskopik cerrahi teknikleri ile karşılaştırıldığında bazı önemli avantajlara sahiptir.

Balon sinoplasti, kanamanın az olması, hızlı iyileşme süresi ve aynı bölgede daha sonra yapılabilecek diğer tedavileri engellememesi bakımından etkili ve güvenli bir yöntemdir. Ayrıca bu yöntem beraberinde istenmeyen komplikasyonlara neden olmaz. Balon ile genişletilen sinüs drenaj kanallarının 2 yıl sonunda %98 açık olduğu izlenmiştir. Bu teknik, küçük, yumuşak ve elastik ekipmanlar kullanılarak kapalı sinüs drenaj kanallarının kibarca açılması sağlandığından, çok az doku hasarıyla sonuca ulaşılmaktadır. Ameliyat sonrasında hasta yaklaşık 24 saatin sonunda normal yaşantısına dönmüş olur. Balon sinoplasti tekniği, endoskopik sinüs cerrahisi ile birlikte de uygulanabilmektedir.

Çocuklarda Sinüzit Tedavisi Nasıldır?

Çocuklarda görülen her baş ağrısının nedeni sinüzit demek değildir. Baş ağrısının nedenleri çok farklı olabilmektedir. Örneğin stres de baş ağrısına neden olan faktörlerden biridir. Sinüzitin nedenine bağlı olarak da tedavi değişkenlik gösterir.  Bu nedenle de tedavinin nasıl ilerleyeceğine dair görüşler muayeneden sonra kesinleşmektedir. Burun tıkanıklığı, burun ve geniz akıntısı, ateş, halsizlik ve yorgunluk hissi, boğaz ağrısı çocuklarda sinüzitin ilk belirtileri olma niteliğini taşır. Bu belirtilerin uzun süre devam etmesi, kesilmeyen nezle ya da grip, gözlerde ve çevresinde basınç ve ağrı, geçmeyen öksürük, mide bulantısı, iştahsızlık da sinüzitin belirtileri arasındadır. 

Tedavi yöntemi ise eğer ameliyatla ilerlenecek ise bunun için çocuğun en az 13-14 yaşlarında olması gerekmektedir.  Çocukların gelişimi henüz tamamlanmadığından burundaki iç yapıların dar olması beklenen bir durumdur. Bu nedenle 13-14 yaştan küçük çocuklara sinüzit ameliyatı yapılması önerilmez. Sinüsler, gözlere ve göz sinirlerine çok yakın olduklarından yapılan cerrahi müdahaleler sonucunda ince kemiklerle çevrili sinüs boşluklarında zarar verme olasılığı bulur. Çocuklarda sinüzit tedavisi nasıldır sıklıkla merak edilen sorulardan biri olma niteliğindedir. İç dokuları ve boşlukları daha iyi görmeyi sağlayan navigasyon BT, yol gösterici cihazıyla sorunun hangi bölgede olduğu tespit edilebilir ve bir problem olmadan ameliyat sorunsuzca sonlandırılabilir.

Yorum yapın